Küçük afacan elinde bir kutu şekerle parka gitmiş, bir banka oturmuş; etrafa bakınırken şekerleri ardarda ağzına atıyormuş. Yanındaki bankta oturan yaşlı adam çocuğa bakmış bakmış ve "evladım.." demiş, "şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır. hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın.." Çocuk bunun üzerine adama dönmüş: "Benim dedem 107 yaşına kadar yaşadı..." Adam "Yaa.." demiş.. "Yani deden de mi çok şeker yerdi?" "Hayır, her şeye burnunu sokmazdı!"
Zamane Çocukları
Temel Fadime'yi evine götürmüş. Işığı söndür,perdeleri kapa,yanuma cel demiş. Fadime utana sıkıla yanaşmış. Temel yeni aldığı fosforlu saati göstererek Bak nasul parliy...
Fosforlu Saat
Arabasını park edip lokantaya giren adam, çıktığında arabasını akerdeona dönmüş bir halde bulur. Cam sileceğinin altında bir kağıt vardır. Kağıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır: "Ön vitesle geri vitesi şaşırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar. Ne halin varsa gör! O kadar da enayi değilim..."
O Kadar da Enayi Değilim